Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

yürekli olmak

См. также в других словарях:

  • altın yürekli olmak — çok iyi niyetli, merhametli olmak O kadar fazla altın yürekli olacağına bir parça daha zarif ve cazibeli bir adam olsaydı. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • altın yürekli — sf. İyi niyetli, merhametli (kimse) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller altın yürekli olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deve — is., hay. b. Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus) Birleşik Sözler deveboynu deve dikeni deve dişi deve döşlü deveelması devegözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gaddar — sf., Ar. ġaddār Acıması olmayan, başkalarına haksızlık eden, merhametsiz, katı yürekli, insafsız davranan, kıyıcı Onu sevenler, farkında olmadan acı, insafsız ve gaddar bir sevginin zindanı içinde eziyor, sıkıyor, boğuyorlardı. S. Ayverdi Atasözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözü pek — sf. 1) Korkusuz (kimse) 2) Yürekli (kimse) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gözü pek olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. F. R. Atay 2) Bol, yararlı, kazançlı İyi yağmur yağdı. 3) Çok İyi para kazandı. 4) Uğurlu, hayırlı, iyilik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mangal — is., Ar. manḳal Isınmaya, bir şey pişirmeye yarayan, sac, bakır veya pirinçten, türlü biçimlerde üstü açık ayaklı ocak, korluk Masanın solunda küçük bir sac mangal yaz kış sürekli olarak yanardı. S. Birsel Birleşik Sözler mangal kömürü mangal… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • merhametsiz — sf. Acıması olmayan, acımasız, katı yürekli, kalpsiz Babam, kararını merhametsiz bir kalple icra etti. Y. K. Beyatlı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller merhametsiz olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»